Diz çöktüğüm yerde Kalbimi bıraktım Her gün ismini andım Denizine yelken açsam Dümeni sana bıraksam Saçlarını okşasam Senle ben gerçekken Senle ben dürüstken Gidelim tuzaklara Tahtından vazgeçmedin...
Hassas bir kadınım bazen dünyaya karşı çok kırılgan Bazen asi bir erkeğim kontrolsüz öfke saçan Küçük yaramaz çocuğum bir köşede saklanıp ağlayan Bazen yaşlı bir kadınım bilgece sessiz kalan Hepsi...
Düşlerimde gerçeklik olduğuna inanan yürekler Rengarenk tema gelin Bu bizim tiyatromuzun gala gecesi Kanatsız melklerin sahnesi Kimlik kartı yok aşkın Şekli şemali yok aşkın Gönül perdemizi açalım...
Rüzgar çarpıyordu yüzüme karşıdan Hızlandım iyice geçmişe saplanmadan Yakınımdan geçiyordu sürüler Aldırmadım aralarından sıyrıldım Birbirimize yüzler verdik karşılıksız Eski bisikleti sürdük rüzgara...
Eski moda şapkanla dolaşırsın etrafta Gösterişi seversin kalabalıkta Sanki dünya dönmez üstünde sen olmadan Kime büyü yapsam kendini Zeus zanneder Olimpos dağından izlerim dansını Eteğini kaldırıp...
Gözkapaklarım ağırlaştı Başucumdaki saat uyutmadı Geride bıraktım yolları Terkedilmiş şehirleri Kartalın yuvasından uçtuğu gibi Fırladım rüyamdan Bir aşka düştüm çıkamadım Güzel bahçesinin vaatlerine...
Evinin bahçesine bile girmek zor Kapındaki köpekler misafir sevmiyor Yaklaşmayı denedim izi kaldı sözlerinin Ama inan ki yaralanmak güç katıyor Sahilinde yürüdüm martıları besledim Bir bankta oturdum...
Hiç kimse duymuyor mu? Hiç kimse duymuyor mu? Hayattan kopmuşken Dost eli bulmak zor mu? Hiç kimse sormuyor mu? Hiç kimse sormuyor mu? Yaşayan bir ölü olmaktan Bıkmıyor mu? Bir içki kurtarsa Bir içki...
(function() {var opts = {artist: "Ece_Dorsay",song: "Sarıl Bana",adunit_id: 39382076,div_id: "cf_async_" + Math.floor((Math.random() *...
Her şeyimdin parlak düş gibiydin Gök gürültüsünün kalp titreten sesiydin Yazık çok yazık yabancılaştık artık Hala saklıyorum ilk gün verdiğimiz sözleri Aşkta zafer yok tortusu var yalnızca can yakan...