Tip:
Highlight text to annotate it
X
Subtitles downloaded from www.OpenSubtitles.org
SAKİNDİ ORANIN ŞAFAKLARI
altyazılar: t-becks tanbecks@yahoo.co.uk
Birinci Bölüm
Birinci Bölüm İKİNCİ KADEMEDE
Çizmelerini bile bulamıyorsa ne biçim komutanlık yapacak?
İşte burada, buldum! Yatağın altına atmışım.
Öyle mi yapmışsın?
Askerler cepheden döndüklerinde günlerini gün etmek isterler.
Ama nizamnamelerin hiçbir ihlaline müsamaha göstermeyeceğim.
Yoldaş binbaşı!
Beş gün nöbet!
Başörtüsü olmadan sağmama izin vermiyor.
Tamam, durma. Rapor et, ben de sana kınama vererek yeni asker göndereyim.
Yine eski tas eski hamam olsun, öyle mi?
İçkiye bulaşmayan ve ellerini kızlardan uzak tutabilenleri göndermeye gayret edin.
Harem ağası mı yani?
Nasıl uygun görürseniz.
Düzeni bile sağlayamıyorsun. Kadınlarmış!
Siviller benim komutamda değil, sorun çıkaranlar da onlar zaten.
Yoldaş binbaşı, eve buyur. Semaver hala sıcak.
Yok, sağ olasın. Gitmem gerek.
Pekiyi, Vaskov. Pekiyi.
Dinle, bölük komutanı, kumanda merkezinin emrine giriyorsun.
Başüstüne!
Sana burunlarını içkiden...
...ellerini kadınlardan uzak tutacak askerler göndereceğim, Vaskov.
- Biraz kalamaz mıyız, yoldaş binbaşı? - Gidelim!
Zaferle dönün!
Sakin ol.
- Ne iyi çocuklardı. - Bizde de kabahat var ama.
Kumandana saygılarımızla!
Bizi güzel hatıralarla anın!
Kumanda merkezi hiç ama hiç muntazam hareket etmiyor.
Cephanelik üç gündür korumasız halde.
Binbaşı sert çıkıştı. Başına iş aldı.
Uygun iki bölük asker bulunamadı gitti.
Buralar çok sessizleşti, değil mi?
Hepsi sizin yüzünüzden.
Bence bütün kadınları cepheden sürmeliyiz.
Sibirya'ya!
Sürerseniz çamaşırlarınızı kim yıkayacak?
İşte geldik. İnin bakalım!
Nihayet vardık, yoldaş savaşçılar.
Uçaksavar topçuları geldi.
Kendi komutanlarıyla mı?
Öyle görünmüyor, Fedot Evgrafiç.
Şükürler olsun. Yetkiyi paylaşmaktan daha fenası yoktur.
Hey, çocuklar, uçaksavar topçuları geldi!
Gidip bakalım!
Safta toplan!
- Demek geldiniz. - Evet, komutanım.
Dikkat!
Yoldaş başçavuş...
5. Uçaksavar Taburu 3. bölük 1. ve 2. müfrezeleri...
...cephaneliği savunmak için emirlerinize hazırdır.
Bölükbaşı Kiryanova teftişe hazırdır!
İşte... Demek içki içmeyen askerleri bulmuşlar.
- Tut şunu! - Hareketlenin!
- Canlanın, kızlar! - Götür.
Daha hafifini bulamadın mı?
Mutfağı kıyıya kurun.
Kendinizi fazla zorlamayın.
Ayakta duramıyor musun?
Çabuk olun, kızlar, yerleşin.
Sonuncu uçaksavar timi barakalarda barınmıştı.
Tabii, fakat onlar kız değil, erkekti.
- Adın ne? - Lizaveta Briçkina.
- Nerelisin? - Vologda.
Çiftlikte çalıştın mı?
Çalıştım. Ama çoğunlukla babama yardım ettim.
İşten anlıyorsun.
Şu masayı yerleştirelim.
Dinleyin. Benim iznim olmadan kimse kamptan dışarı adımını atmayacak.
- Yemiş toplamak için bile mi? - Yemişler daha olmadı.
Kuzukulağı da toplayamaz mıyız, yoldaş başçavuş?
Sıcak yemek olmazsa zayıflarız.
Ama nehirden öteye geçmeyin. Buralarda ondan çok bulunur.
Lyuda, Vera, Katya, nöbete!
Durun biraz bakalım!
Ne oldu, yoldaş başçavuş?
- Katya nöbetçi komutan olacak. - Güvenin için teşekkür ederim.
Nöbetçi yerleştirme işi harfi harfine nizamnamelere göre yapılmalıdır.
Bu ise toptan maskaralık.
Nizamnameler... Bir askere göre nizamnameler--
Ama gizliliğin korunması amacıyla bizzat komutandan...
...izin aldık, yoldaş başçavuş.
Şimdi çıkabilir misiniz? Toparlanmamız gerekiyor.
Bize bir yer daha düşünseniz iyi edersiniz.
Daha ne yeri istiyorsunuz?
Bizi çalı arkası aramaktan kurtaracak olan.
İş mi yapıyorsun, Fedot Evgrafiç?
Dikkat et de ölçüsü şaşmasın.
Kendini de fazla yorma.
Burada kalan tek erkeksin. Anlarsın ya, üreme için.
Bir geceyi orada, bir geceyi burada geçireceksin.
Kendinden utanmalısın, Polina! Güya asker olacaksın bir de.
- Buna yakışır şekilde davran. - Yapma, Fedot.
Kadınlar sevgi ister, bu bilindik bir gerçektir.
Hal böyleyken buradaki biz kadınların...
...gönül borçlarını lütfen kabul et.
Maria, hiç ev viskisi var mı?
Çaya ne dersin, Rita?
Yatma zamanı, kızlar. Serbestsiniz!
Girmeden önce kapıyı çalmayı deneyin, yoldaş başçavuş. Burası bir kışla, ahır değil.
- Ne bu? - Öğrenemediniz mi daha?
- Dikkat çekiyor. Kaldırın onları! - Emir var.
- Ne emriymiş o? - Ordu emri.
Kadın personelin...
...kamuflaj maksadıyla tüm cephelerde çamaşırlarını kurutma izni vardır.
Bir bakayım. Böyle bir düzenleme yoksa da hepsini toplayıp bir güzel yakarım.
Devlet malını tahrip etmenize kim müsaade edecek?
Devlet malıymış!
Tatlı biri ama çok eski kafalı.
Kesin şunu!
Hava saldırısı! Herkes görev başına!
Kıpırdayın!
Silahlarınızı unutmayın!
Briçkina! Çetvertak!
Kımıldayın, kızlar! Kımıldayın!
- Birinci manga... Sağ bölge! - İkinci manga... Sol bölge!
Siviller sığınaklara!
Uçaklar!
Saat on iki yönünde!
Sağ hazır!
Sol hazır!
- Hız yüz kırk! - Hız yüz kırkta!
- On sekiz! - On sekizde!
Kısa atış!
- Hedefe kilitlendi! - Ateş!
Hız yüz elli!
On iki!
On!
Sekiz!
Messerschmitt'ler sağda! Kılavuza nişan al!
Hız yüz seksen! Uzun atış!
Ateş!
- Menzil on altı! - Menzil on altıda!
Lida!
Ateş!
Neden iki uçağa da ateş ediyorlar? Sadece birine saldırmaları gerekiyor!
Çok da biliyorsun. Kızlar savaşıyor, sense hamam böceği gibi delikte saklanıyorsun!
Kadınların eteklerinin arkasına saklanacağına çık da yardım et!
Savaş sırasında herkes görev yerinde durur.
Ne oldu, Lizaveta? Durumu nasıl?
- Hafif yaralı. - İyileşir.
Messerschmitt'ler gidiyor!
Top kızakta! Saat 3 yönünde.
Hız yüz kırk!
Hedefe nişan al!
Kısa atış!
Vur onu, Rita!
Vur onu!
- Hedefe kilitlendi. - Ateş!
Tam isabet! Tam isabet!
- Vurun, kızlar! - Öldürün!
İşte benim vazifem burada başlıyor.
- Nereye? - Onu canlı yakalamalıyım!
Geri dön!
Aferin, Osyanina!
- Paraşütü açılmadı. - Yaralanmış olabilir mi?
Önemi yok, göl ona iyi gelmeyecek zaten.
Boşa cephane harcama, ıskalayacaksın ne de olsa.
İkincisi hala havada.
Bakın, Vaskov kurtarmaya gidiyor.
Onu şimdi yakalayacak.
Acaba göle mi yoksa ormana mı düşecek?
Dur!
Onu vurdu!
İkisinin de işi tamam.
- Sedye getirin, kızlar. - Onu kendimiz taşıyabiliriz.
Hayır, sedyede daha güvenli olur.
Nasıl da vurdu öyle!
Dikkat edin!
Her şeyi doğru yaptık.
Hayır, doğru değil! Canlı yakalanmalıydılar! Canlı!
Gidin başımızdan!
Yolu biliyor musunuz yoksa gösterelim mi?
Dikkat!
- Yoldaş binbaşı! - Rahat.
Aferin. Kim becerdi bunu?
Çavuş Osyanina kendi başına.
Tek başına değil, mangasıyla.
Çok güzel, Osyanina. Bunun için madalya alacaksın.
Madalyaya gerek yok!
- Pilotları yakaladınız mı? - Göle düştüler.
İlkinin paraşütü açılmadı.
Diğerini tam ele geçirmek üzereydik ki işte o sıra...
- Yazık. - Alın benden de o kadar.
Sizin bölgenizde acaba neden keşif yapma gereği duydular, Vaskov?
İki yaralımız var.
Yaralıları yanıma alırım. Size takviye güç getirdim. Tanışın.
Biraz konuşabilir miyiz, Margarita?
Merhaba, yeni kızlar.
- Kaç zaman kalacaksınız? - Ne kadar hoşumuza giderse.
Çizmeler hoşmuş.
Yüksek rütbeli bir subay ve evli bir adam...
...başı epey belaya bulaşmış... Başka nasıl anlatayım?
Bunun benimle ne ilgisi var?
Üzerine alınma, müsaade et bitireyim.
Askeri Kurul üyelerinden birinin kulağına gitmiş.
Albay tayin edildi, bana da bu bahsi geçen kıza...
...mukayyet olma emri verildi.
Anlıyorum.
- Gidebilir miyim, yoldaş binbaşı? - Serbestsin.
Kızlar, Rita geliyor.
Bölükbaşı Osyanina.
Er Komelkova.
Er Gurviç.
O madalyayı neden geri çevirdin?
Görülecek kendi hesabım var.
Şu işe bakın. Kuşlar kadar özgürüz.
Bazı kızları anlayamıyorum.
- Beni mi kastediyorsun? - Sen de olabilirsin.
Ne de çabuk söylemişler! Durma, nutuk çek.
Bunu şimdi mi yapmayı yoksa sonraya mı bırakmayı tercih edersin?
- Benim kocam vardı, Jenya. - Başka bir kız mı çaldı?
Omzumda gözyaşı dökmeye kalkma.
Kaçmadı, 24 Haziran gününde öldürüldü.
Herif Finlandiya cephesi karlarında donuyorken...
...karısı alay baytarıyla işi pişiriyormuş.
Adam mahkemeyle oğlunun vesayetini almış.
Sonra da annesinin evine yerleştirmiş.
Emrim altındaki garnizonun yarın banyo hakkı bulunuyor.
Sabunu gelin benden alın.
Bu kışlaya gönüllü gelmemin nedeni oğlumla anneme yakın olmaktı.
Artık yalnız değilim.
Yarın tekrar gideceğim.
Şanslı kızsın.
Koca dünyada benim kimseciklerim yok.
Kardeşlerim ve annem... Hepsi katledildi.
- Hava saldırısı mı oldu? - Hayır, onları vurdular.
Yüksek rütbeli subayların ailelerinin hepsi idam edildi.
Estonyalı bir kadın beni evinde sakladı.
Her şeyi gördüm.
Jenya, peki ya o albay?
Nasıl yapabildin, Jenya?
Yaptım işte...
Binbaşı Lujin emir ve görüşlerinize hazırdır.
Hoş geldiniz.
Bu benim kızım Evgeniya.
Yaptım.
Benimle Tatyana için iki tayın ver.
- Sırtımı kim ovacak? - Kumandan.
Ne yani, kumandan erkekten sayılmıyor mu?
Onun için kura çekmemiz lazım asıl.
Köyde geze geze yosun bağlamış.
Hepsi nizamnamelerden ibaret yirmi kelimelik dağarcığı var.
Öyle deme, ev sahibesi bile ondan şikayetçi değil.
Bu doğru değil!
Sevdalanmış. Abayı yakmış.
Bizim Briçkina gönlünü kaptırmış, kızlar.
Düğün yapalım.
Ayıp size!
O kadınların anlattıklarını kendine sakla.
Tabii, sen en iyisini bilirsin, kahramanın dul karısı!
Çeneni kapasan iyi olur. Sen kendin...
Sanıyorum sizi uyarmalıyım, üstçavuş...
...sinirlerime dokunuyorsunuz, kaldı ki kaybedecek hiçbir şeyim yok.
Ne dedin sen?
Atışmaya başlamayalım, kızlar.
Size bir şiir okuyayım. Olur mu?
Sorun ne, budala şey?
Bilmiyorum, Rita. Hiçbir şey bilmiyorum.
Orman kenarında bir başımıza yaşardık.
Babam bir orman bekçisiydi.
Annem bana şöyle derdi:
"İnançlı ol, kızım. İnançlı ol.
Aradığın mutluluk belki hemen köşenin ardındadır.
Yanından öylece geçip gitmez."
Ayrılıyor musun?
Evet, yarın.
- Kim var orada? - Ben.
Ne o, yalnızlık mı çekiyorsun?
Yalnızım.
Yalnız olsan bile budalaca davranmamalısın.
Baharda bana bir kartpostal gönderdi.
Okumalısın, Liza.
Ağustosta şehre gel. Seni pansiyonlu teknik okula yazdırayım.
Eskide kaldı, 1941'de.
İnançlı ol, Liza. Ümidini kesme.
Mutluluğu belki hemen köşenin ardında bulursun.
Bakarsın yarın bulunur.
Ne çare ki ben köşemi çoktan geçtim.
Sonya, bir şiir daha okusana.
Seviyordum sizi ve bu aşk belki
İçimde sönmedi bütünüyle;
Fakat üzmesin sizi artık bu sevgi
İstemem üzülmenizi hiçbir şeyle.
Sessizce, umutsuzca seviyordum sizi,
Kah ürkeklik kah kıskançlıkla üzgün;
Bu öyle içten, öyle candan bir sevgiydi ki,
Dilerim bir başkasınca da böyle sevilin.
Ne oldu?
Ne var?
Osyanina çok şanslı.
Evlenip çocuk sahibi olmaya vakit buldu.
Bense on sekiz yaşımdan beri bu üniformanın esiriyim!
Böyle yapma.
Bir gün her şeyin olacak.
Jenya, o evli biri.
Ama onu seviyorum, baba.
Durun!
- Yoldaş albay! - Ne istiyorsunuz?
Bakın.
Jenya! Burada ne işin var, Jenya?
Ne yapıyorsunuz?
Etmeyin, eylemeyin!
Katiller!
Ne oldu, Jenya?
Görülecek hesabı olan yalnızca sen değilsin.
- Sıradaki? - Komelkova.
- Sıradaki? - Çetvertak.
- Al bunu, Rita. - Gerek yok.
Al, al.
- Sıradaki? - Yolkina.
Teşekkür ederim.
Bana kızmayın ama, kızlar, ben...
...dün söylediklerinize kulak misafiri oldum.
Söz veriyorum sonsuza dek sır olarak saklayacağım.
Burada şeker ve süt var. Bana yeter de artar.
Banyoya hazırlanın.
Al bunları, Rita.
Bölük, dur!
Rahat. Dağılın.
- Balığa mı çıkıyorsunuz, yoldaş başçavuş? - Hayır, yüzmeye.
Su o kadar soğuk ki donarak ölürsünüz.
Hamam çok daha güzel.
Ya bir yengeç kaparsa?
Bizimle gelin. Biz sizin sırtınızı ovarız!
- Liza, yapma. - Bekleyin.
Ne haliniz varsa görün!
Selam, kızlar!
Ay, Jenya, deniz kızı gibisin!
Teninin ışıltısı gözümüzü alıyor!
Senden heykeller yapılmalı.
Çok güzelsin.
Böylesi bir endam askeri üniformaya sokuluyor.
Burasını biraz buharlandıralım!
Hey, çocuklar! Hiçbir şeye dokunmayın!
İşte bu harika!
İyi bir sıcak buhar banyosu bir askerin en yakın dostudur.
Hepimiz yaşlanıp da torunlarımızla oynayacağımız zaman...
...bu buhar banyosu herhalde aklımızdan çıkmayacak.
Önce çocuklarımızın olması lazım.
Hey, kızlar, şuna bakın!
İç çamaşırı zayıf yönümdür.
O zayıf yönünü giymeye kalkarsan sana fazladan nöbet tuttururum.
Zaten o kadar çok nöbet tuttum ki artık vız gelir.
- Hep mi giydin? - Niçin giymeyecekmişim ki?
Kızlar, çok tipsiz görünüyorum.
Kes şunu, Galka.
Buraya gel.
Bakın ne düzgün hatlı.
Senden bir afet yaratacağız!
- Balo vermeye ne dersiniz? - Harika fikir!
- Neyi kutluyoruz? - Hiçbir şey, inadına yapıyoruz.
Burası bizim köy. Burası Legontovo Gölü.
Murmansk Demir Yolu. Beyaz Deniz Kanalı.
Her tarafta da ok ve daire var. Neden acaba?
Tüm güzergahlar da işaretlenmiş.
Her şeyi biliyorlar.
Her şeyi değil. Gölün etrafından geçen güzergahı biliyorlar.
Hem bataklıklar da sanki geçilemezlermiş gibi işaretlenmiş.
Kızlar Polina'nın pikabını almış eğlence yapıyor.
Dikkatli ol. Banyo iştahlarını kabartabilir.
Gösteririm onlara ben eğlenceyi!
Haydi.
Jenya'cığım, sen bir sihirbazsın.
Keşke bir de dans edecek erkek olsaydı.
Anlaşıldı, yerini doldurmaya gönüllüyüm.
Yetimler Yurdu N.K. Krupskaya
Benim ol
Derdi bana.
Yanıp tutuşsun
Ömrüm tutkuyla.
Tebessümündeki alım,
Bakışlarındaki saadet
Sonsuz cenneti
Vadederdi bana.
Biçare yüreğim derdi hani,
Biçare yüreğim derdi hani,
Ama sevmedi,
Hayır, hiç sevmedi.
Hayır, hiç sevmedi beni.
Mişa!
Mişa!
Bugün yola çıkıyoruz.
Bu senin için.
Teşekkür ederim.
Sevdiğini biliyorum.
Minsk Almanların eline geçmiş.
Çalıp oynuyorlar, yoldaş binbaşı.
Nasıl bilmiyorum.
Başüstüne.
Kavalyeniz geliyor. Sıkı durun.
- Kumandan. - Vaskov geliyor.
Niye bu kadar korkuyorsunuz? Dikkat!
Yoldaş garnizon komutanı!
Emrimdeki bölük eğlencededir.
Dört nöbetçi yerleştirildi. Hastalanan yok.
Banyo için çok sağ olun.
Üstçavuş Kiryanova teftişe hazırdır.
Devam edin, oynayın. Biraz izleyeceğim.
- Vaktinde dönebilecek misin? - Maalesef dönemem.
- Rus dansı. - Hemen sorayım.
Yoldaş başçavuş, en çok hangi dansı beğeniyorsunuz?
Yatma vakti geldi. Kalk borusu saat 6'da çalacak.
Bekle, Rita.
Jenya, tekrar söylesene. Başçavuş dinlerdi.
Hayır, kızlar, konser bitti. Nizamnameler.
Evet, biraz uyusak iyi gelir.
Herhalde gitsem iyi olacak.
Polina, gitme. Yağmurda sırılsıklam olursun.
Peki öyleyse, bu durumda...
Canım uyumak istemiyor. Dışarısı hala aydınlık.
Bu kadar yeter. Hemen yatağa!
Yoldaş kumandan! Yoldaş kumandan!
Yoldaş kumandan!
Ne var?
Almanlar ormanda.
- Nereden biliyorsun? - Onları gördüm. Paraşütçüler!
Makineli tüfekli iki kişi.
Alarm ver! Kiryanova'yı bana gönder! Kıpırda!
Başüstüne!
Çarpışmaya hazırlanın!
Kiryanova, kumandanın yanına!
İki Alman!
Çavuş Osyanina tarafından görüldü.
Askerleri genel alarma geçirdim. Bence bölgeyi taramalıyız.
Arama yapmak için izninizi alabilir miyim?
Sadece iki tane var. İkisiyle de kendim başa çıkabilirim.
Hazır izler hala tazeyken.
Emredersiniz, yoldaş binbaşı!
Sabahın 4'ünde ormanda ne işin vardı?
Doğal ihtiyaç.
O tuvaleti sizin için kendi ellerimle yaptım.
Yoksa çok mu küçük?
Terbiyeli bir kızın açıklamaması gereken birtakım şeyler vardır.
Burada kız yok!
Sadece askerlerle onların komutanları. Savaştayız.
Ayrıca savaş bitene kadar da hepimiz cinsiyetsiz olacağız.
Yatağınız ondan mı hazırlanmamış halde, yoldaş cinsiyetsiz başçavuş?
Dikkat!
Rahat.
Osyanina, gönüllüleri seç.
Jenya!
- Galka! - Dur biraz, Osyanina.
Balık değil, Alman avlamaya gidiyoruz.
Hem üstelik Almanlar makineli silahlarla teçhizatlı.
- Ateş etmesini biliyor olmalılar. - Üstesinden gelirler.
Ben de gelebilir miyim?
Buna itirazım yok.
Şimdi bir şey daha. Almanca bilen var mı?
Ben biliyorum.
Nizamnameleri okumadın mı? Nasıl cevap vermek bu?
Er Gurviç!
Kepleriniz nerede sizin?
Almanca "eller yukarı" nasıl denir?
Hande hoch!
Doğru!
Tamam, Gurviç'i alıyorum. İki günlüğüne ayrılacağız.
Yalnız mısın, Maria?
Yalnızım.
Düşman veya tuhaf bir şeyle karşılaşacak olursak diye...
...kuş veya hayvan sesi çıkarmasını bilen var mı?
Ciddi bir soru sordum!
Ormanın derinliklerinde dilimizi kullanamayız. Almanların da kulakları var.
Ben biliyorum.
- Hangisini? - Eşek anırması.
Gerçek gibi.
Burada hiç eşek yok.
Pekala, ördek gibi vaklamayı deneyelim iyisi mi. Size göstereyim.
Erkek ördek dişiyi işte böyle çağırır.
"İki vak" düşman görünürde anlamına gelecek.
"Üç vak" bana dönün demek. Anlaşıldı mı, yoldaş savaşçılar?
Sıraya geç! Kımılda, kımılda! Briçkina!
Dikkat!
Bu operasyon esnasında komutan yardımcım...
- ...artık resmen Çavuş Osyanina'dır. - Başüstüne!
Vakları unutmayın.
Sola dön, ileri marş!
Hemen dönün, kızlar!
Jenya!
İkişerli ol, marş!
Galka! Aptalca bir şey yapma!
Annenle baban hayatta mı yoksa öksüz müsün?
Öksüz mü? Anlaşılan öksüzüm galiba.
Yani emin değil misin?
Bugünlerde kim bir şeylerden emin olabiliyor ki, yoldaş başçavuş?
Haklısın.
Bizimkiler Minsk'te yaşıyor. Okulu Moskova'da okudum, sonra da...
- Onlardan haber almadın mı? - Hayır, hiç.
- Sizinkiler Yahudi mi? - Tabii ki.
Tabii ki. Moskova'da kaldılarsa durumları iyidir.
Belki de kurtulmuşlardır?
Şu alçak...
Küfür etmek istiyorsanız hiç durmayın. Alıştım artık.
- Yaralandın mı? - Hayır.
Pekiyi, Er Gurviç, üç kere vakla.
- Niçin? - Herkes tetikte mi diye emin olmak için.
Derslerimi unuttun mu?
Ne oldu?
Eğer bir şey olsaydı zaten şimdiye hepiniz ölmüştünüz.
Bir inek çobanı gibi çalıların arasından koşarak geldiniz.
- Yoruldun mu? - Hiç de bile.
Ne güzel. Buraya gelirken bir şey fark ettiniz mi?
Pek sayılmaz. Geride bir dal kırılmış.
Doğru. Aferin. Peki ya siz?
Bana her şey normal geldi.
- Çalılara çiy düşmüş. - Ne göz var.
Çok güzel, Er Briçkina.
Ayrıca paraşütçülerin çizmelerinin yaptığı iki tane de iz vardı.
Ayakkabı burunlarının baktığı yöne göre, bataklığın etrafından ilerliyorlar.
Bu da en aşağı kırk kilometre yol yürüyecekler demektir.
Daha iyi oldu. Bizse dosdoğru ortasından geçeceğiz.
Nasıl?
Buradan değil elbette. Bir patika biliyorum.
Şimdi on dakika sigara molası verin de biraz rahatlayın.
Kes şunu!
Yürüyün!
Birbirinizden uzaklaşmayın!
Çok derin mi?
Bazı yerlerde... Şuraya kadar çıkabilir.
Kemerinize kadar çıkabilir. Silahlarınızı kuru tutun.
Beni takip edin! Benim bastığım yere basın.
İğrenç.
- Komelkova, devam et! - Ediyorum!
Haydi.
Çetvertak, ona yaklaşma! Osyanina, tek başına çık!
Git, Galka.
- Yoldaş başçavuş! - Ne istiyorsun?
Devam et yoksa hepimiz batacağız!
Çizmelerimden birisi çıktı!
- Bulabiliyor musun? - Hayır.
- Nereye? Dursana! - Yardım etmeye!
Dur! Geriye dönüş yok!
Briçkina, uzat değneğini.
Çık haydi oradan, Komelkova!
Beni takip edin! İleri!
Çizmem ne olacak?
Onu artık bulamazsın.
Haydi, haydi, Komelkova. Başaracaksın.
Dayan biraz, Jenya!
Sakin, sakin. Ada artık pek uzakta değil.
Devam edin. İleri!
İzlerimi takip edin.
Yoruldun mu?
Ben iyiyim.
Burada sülük var mı?
Burada bir şey olmaz. Ölü bir bölgedir.
Korkmayın. Sadece bataklık gazı.
Eskilerin demesine bakılırsa, böyle yerlerde ifrit yaşarmış.
- Ne o? - Bir cin.
Kocakarı masalları işte, hepsi bu.
Yine karşımıza çıktılar.
Acele etmeyin, yavaş yavaş. Şimdi biraz soluklanabiliriz.
Oh, dünya varmış.
Zor iş, değil mi?
- Hem de nasıl. - Bir süre dinlenin.
Ne kadar beceriksizsin, Galka. Parmaklarını kıvırmalıydın.
Kıvırdım.
Merak etmeyin, ona bataklık çizmesi yaparız.
Olur.
- Bataklıktan sonra ama. Dayanabilir misin? - Dayanırım.
Hamamdan sonra ne iyi geldi, değil mi?
Sırılsıklam oldum ta... Ta kemerime kadar yani.
Ne diye iç çamaşırı giymem ki?
Jenya!
Ayağa kalk!
Değneklerinizi alıp beni aynı hizada takip edin.
Diğer tarafta kurulanıp ısınırız.
Jenya, aynan var mı?
Jenya, saçımı tarar mısın?
Bu halinle de yeterince hoşsun. Kendin tara!
- Jenya, bu kadar sallanmak yeter! - Geliyorum.
Herkes hazır mı? Artık gelebilirsiniz.
Pekala, Kızıl Ordu yoldaşları, tamam mıyız?
Tamamız, yoldaş başçavuş.
- Çok soğuk değil mi? - Bizi ısıtacak kimse yok zaten.
- Yakında buram buram tüteceksin. - Nedenmiş?
Giy bunu.
Demek bataklık çizmesi buymuş.
- Rahat mı? - Güzel. Çizmeden bile daha iyi.
Yola koyulalım, yoldaş savaşçılar. Önümüzde daha bir buçuk saatlik ağır yürüyüş var.
Peşimden marş marş!
Kıpırdayın, kızlar!
- Şimdi ısındın mı, Komelkova? - Henüz buhar çıkmıyor!
Burada Sinyuhina Tepesi yükselmeye başlıyor.
Tepenin diğer tarafında başka bir göl daha var.
Legontovo deniliyor.
Bu isimdeki bir keşiş burada yaşarmış.
Gerçek huzuru arıyormuş.
Burası yeterince huzurlu.
Almanların geçebilecekleri tek yer iki göl arasındaki tepe.
Bir de sonsuz çekişme, Düş gibi bir özlem huzur sadece,
Kan ve toz arasından Bir kısrak uçarcasına koşuyor,
Çayırı da çiğneyip geçiyor...
Yoldaş savaşçılar!
Kirov Demir Yolu ile adını Yoldaş Stalin'den alan...
...Beyaz Deniz-Baltık Kanalı'na gizlice yanaşma amacıyla...
...iki Alman askeri gücündeki düşman Vop Gölü'ne doğru ilerlemekte.
Düşmanla bu mevkide muharebeye girip...
...onu teslim olmaya zorlama niyetindeyim.
Eğer düşman direnç gösterirse birini öldürüp ötekini canlı yakalayacağım.
- Anlaşıldı. - Yerde sürünürken fareler gibi olun.
- Bütün konuşmayı ben yapayım. - Almanca mı?
Rusça! Anlamazlarsa da tercüme edeceksin. Anlaşıldı mı?
Çatışma sırasında kafanızı böyle dışarı çıkarırsanız şayet...
...etrafta ne bir hastane ne de anne bulursunuz.
Almanlarla uzaktan çarpışmalısınız.
Siz tetiği çekmeye fırsat bulamadan her tarafınız delik deşik edilir.
O yüzden yerde kalmanızı emrediyorum.
Ateş açmanızı emredene kadar yerde kalın.
Yoksa kadın olduğunuza bakmam.
Ayrıca nöbette uyumak da yok!
- Almanlar mı? - Nerede?
Hay aksi şeytan. Ben de sandım ki...
Biraz dinlenin, Fedot Evgrafiç.
Önemli değil, Osyanina. Sızmışım galiba.
O Hans'ları kaçırırsam kendimi ebedi uykuda bulurum.
Subayımızı öldürür ya da önemli bir hedefi tahrip ederlerse ne olacak?
Ormanı tarayıp o Hans'ları yakalamak yerine...
...bir yerlerde uyuduğumu Askeri Mahkemeye nasıl izah ederim?
Adamlarıma mı acıdım?
Onları saldırıya geçirmekten mi korktum? Bu mazeret sayılmaz.
Hayır, görevimi yerine getirmemişsem bu bir mazeret olamaz.
Belki şimdi onlar da uyuyordur, Fedot Evgrafiç?
- Uyurlar ya! - Onlar da insan.
Demir yoluna erişmek için tek yollarının tepe olduğunu söylediniz.
- Ve yaklaşık... - Elli kilometre.
Tanımadık etmedik bir memlekette, her çalıya korkulu gözlerle bakarak.
Margarita... Soyadın ne acaba?
Sadece Rita deyin.
Alabilir miyim?
"Ülkesinin cesur savunucusuna."
Hediye.
- Sigara ister misin, Rita? - Kullanmıyorum.
Hem onlar da insan, her nasılsa bunu akıl edemedim.
Bunu söylemene sevindim.
- Boyalı mı? - Hayır, gerçek.
Deniz kızı.
Bir kız burada saçını tarayamaz mı?
Taran, taran.
Yoldaş başçavuş, size bir soru sorabilir miyim?
Sorabilirsin.
Yoldaş başçavuş, evli misiniz?
Evet, evliyim, Er Komelkova.
Peki karınız nerede?
Evde, nerede olsun ki?
Çocuk var mı?
Çocuk mu?
Bir oğlumuz vardı.
Ne demek vardı?
Öyle işte. Annem onu kurtaramadı.
Neden?
Karım bizi bırakıp gitti.
Rita, ona her şeyi anlatmalısın.
Döndüğümüzde anlatırım.
İyi eğitimli bir asker olduğun anlaşılıyor, Er Briçkina.
Epey tertiplisin. Vaklaman da çok başarılı.
- Dikkatini herhangi bir şey çekti mi? - Şimdilik ortalık sessiz.
Gözlerini açık tut, Lizaveta.
Çalılarda hareketlenme olursa, kuşlar tedirgin görünürse.
Sen ormanların kızısın, her şeyi anlarsın.
Çok güzel, değil mi?
Sanki savaş yokmuş gibi.
Liza, Liza, Lizaveta, Niye mektup yazmıyorsun?
Niye şarkı söylemiyorsun, Gönlünü çekmiyor mu yarenin yoksa?
Eskiden memlekette söylediğimiz ufak bir şarkı.
Bu taraflardan mısınız, yoldaş başçavuş?
Uzun süre burada görev yaptım.
Eskiden şarkı söylerdik de...
Daha sonra beraber şarkı söyleyeceğiz, Lizaveta.
Görevimizi tamamlayınca, o zaman söyleyeceğiz.
- Söz mü? - Laf ağızdan bir kez çıkar.
Unutmayın ama, yoldaş başçavuş! Söz verdiniz.
Felaket yıllarında doğanlar,
Arşınladıkları yolu hatırlamazlar.
Biz, Rusya'nın acısının çocuklarında,
Daha unutacak güç yok oysa.
Yıkımın o hararetli seneleri!
Öfkenin mi yoksa umudun mu habercisi?
Savaş günleri, ihtilal günleri,
Kanlı bir şevkle damgaladı yüzlerimizi...
Kanlı bir şevkle damgaladı yüzlerimizi...
Kime okuyorsun?
- Kime okuduğunu sordum. - Kimseye. Kendime.
Öyleyse neden sesli okuyorsun?
Şiir bu.
Gözlerini yoruyorsun.
Hava aydınlık, yoldaş başçavuş.
Öylesine konuşuyordum işte. O taşlarda çok uzun oturma.
Soğuduklarında vücudundan ısıyı çekerler. Altına paltonu ser.
Tamam, yoldaş başçavuş. Teşekkür ederim.
Hem bir de yüksek sesle okuma.
Akşam havası sisli ve nemli olur, ayrıca buranın şafakları sakindir.
Ses neredeyse beş kilometre uzaktan duyulabilir.
Sonya'ya. Her daim! Mişa.
Niçin oraya sokuldun?
Üşüdüm.
Ateşin olmasın?
Yanıyorsun, yoldaş savaşçı.
Bataklık dokundu. O kaybolan çizme yüzünden.
Böyle mi içersin yoksa sulandırayım mı?
- Ne o? - İlaç.
- İlaç mı? Alkol bu! - Alkol ya.
Hayır, olmaz.
- İç. İç diyorum. Bu bir emirdir. İç. - İstemiyorum.
İç!
Anneciğim!
Nefesini tut!
Ancak savaştan sağ çıkarsan anneni görürsün.
Başım dönüyor.
Bir şey olmaz. Sabaha düzelirsin.
- Paltonuz olmadan üşütürsünüz. - Merak etme, dayanıklıyımdır.
Sabaha kadar toparlan. Senden iyileşmeni istiyorum.
Gayret edeceğim.
Ancak savaştan sağ çıkarsan anneni görürsün.
Ne o? Almanlar mı?
- Yat, yat. Uyuma emri geldi. - Galka ne durumda?
- Rita nerede? - Yukarıda Vaskov ile beraber.
Ne?
Duyuyor musun?
Kuşlar ötüşüyor.
Evet, saksağanlar. Oradaki saksağanlar tedirgin halde.
Birileri gelip onları tedirgin ediyor demek.
Çabuk, git askerleri uyandır. Yürü. Gurviç'i buraya gönder.
Siper altında kal. Ses çıkarma.
Günaydın, yoldaş başçavuş.
Günaydın. Çetvertak nasıl oldu?
Uyuyor. Uyandırmadık.
Peki. Yanımda kal. Başını da aşağıda tut.
Tutarım.
İşte oradalar!
Görüyor musun? İşte oradalar. İki kişiler.
Üç.
Dört.
Beş.
Altı.
Altı. Yedi.
Sekiz. Dokuz.
Dokuz. On.
On bir.
On iki.
On iki. On üç.
On dört. On beş.
On beş. On altı.
Göklerdeki guguk kuşu, kaç yıl sonra ömrümün sonu?
Bir.
İki.
Üç.
Birinci Bölüm Sonu
Best watched using Open Subtitles MKV Player